İmkansız aşkı bilir misiniz? Oldurmaya çalışırsın olduramazsın! Doğrultmaya çalışırsın doğrultamazsın... Aşıksın, aşkının karşılığı var ama imkansızlık var arada.
Güneşle Ay'ın aşkı gibi ya.. Öyle çok aşıklarki birbirine ikiside, öyle sevmişlerki birbirlerini. Güneş Ay'a tutulmuş Ay hapsolmuş Güneşte.
Onları yakansa kocaman bir özlem. Güneş gündüzken, ay geceyi aydınlatan iki gezegenmiş ikiside.
Öyle ya bir şekilde karşılaşmışlar. Ne Ay, Ay olmaktan vazgeçmiş ne de Güneş, Güneş olmaktan. Yine de sevmişler birbirlerini. İkiside inat ikiside deli..
Aralarında sinsi Dünya! Ayırmaya çalışmış sevenleri. Pek görüşemez oldu Ay ve Güneş. İkiside üzüntülerini,hasretlerini gizlemek için saklanmış ortak dostları Bulut'un arkasına. Ah bulut vah Bulut. Yanmış kavrulmuş bu iki aşıkların acısına dayanamamış hüngür hüngür ağlarmış herzaman başka yerlerde. Bu sebeple Bulut Ay'a Güneşten haber getirmiş, Güneşe de Aydan. Bu yüzden gezgincidir Bulut. Hem gecenin dostu hem gündüzün.
Özlemdi onları kavuşturan. Senede mutlaka kısa da olsa buluşurlardı. Tutulurdu ikiside birbirine. Hasretle kavuşmak isteselerde Dünya bu kıskanır Güneşini işte. İsterdi ki Dünya, Güneş hep ona ışık versin. Bencildi biraz. Yada Güneşinden vazgeçemeyen sevdalı. Üç kişilik sevda da kocaman imkansızlık vardı ya...
Ne kavuşan oldu ne ayrılan...
Ay'da bırakmadı sevdiğine kavuşmasını engelleyen Dünya'nın peşini.
Varlığıyla çıldırtmak istesede Dünyayı, kısa sürede alıştılar birbirlerine.
Ne arkadaş olabildiler ne de düşman. Sadece birbirlerinin hayatında hep var oldular var olacaklar.
Ne aşkından vazgeçtiler ne de aşık olmaktan.
Güneş Ay ve Dünya
Ne yakın oldular ne de uzak.
Ne nefret ettiler nede imkanlı olabildiler.
Sadece oldular imkansız..
Ama aşık