Yazıma herkesin de çok iyi bildiğini tahmin ettiğim benim de sevdiğim , Al Yazmalım Filminden duyduğumuz bir şiirle başlıyorum..
Gözden akan yaşın kalpten gelen bir duygu olduğunu bilmez mi insanoğlu. Sevinci, hüznü, aşkı,hüsranı taşıdığını... Umudun, beklentinin, hayalleriniz resmi bir göz yaşında saklı kaldığını. Yürekten esen sıcak meltemin, sadece bire küçük damla göz yaşına dönüştüğünü bilmez mi?...
Ağlayınca ağlama diyeni değilde, doya doya ağla diyeni severim ben. Kırılmışlığını, hüsranı dışarıya atmasını... Susan dilin konuşan kalbin cümleleri değil midir gözyaşı?...
Her şeye değer biçiliyor. İnsan sevgiye, aşka, mutluluğa değer biçebilir mi?. Küçük çocuğun ilk oyuncağını bulması gibiydi mutluluk. Sıcacık, heyecan verici...
Aşk gibi mesela. Midede uçuşan kelebekler, sıcacık bakış, gülüş... Kalbin gümbür gümbür çarpması. Elinin ayağının birbirine dolanması.. Ve dudaklarda oluşan en masum bir tebessüm...
Sev ki sevilesin
Mutlu et ki mutlu olasın
Huzur ver ki huzurlu olasın
Kalbini kinden uzak tut ki bir ömür mutluluğu yakalamış olasın.
Unutma bir kere yaşıyorsun anı. Ne giden zaman geri gelir ne de yaşadığın o an...
4 yorum:
Yorum yazmadan edemedim, yine düşüncelerime tercüman olan bir yazı... Ellerine sağlık :*
yazmak güzel ama yazıya gelen yorumları okumak daha güzel ^^ teşekkürler gerçekten. böyle yorumlar alınca bir şeyleri başardığımı hissediyor mutlu oluyorum ^^
dediğin gibi yapmalı evet temam hadi herkes yapsın ama yaaa :)
deeptone
keşke herkes yapsa dediğin gibi
Yorum Gönder