Pages

13 Mart 2015 Cuma

YAZAR NOTU'ndan Küçük Bir Tavsiye


Yine Geldi Stres ( YGS)


Hayatta karşımıza ne çıkacağını asla bilemiyoruz. Beş dakika sonra ne olacağını tahmin edebiliriz ama ne olacağını asla bilemeyiz. Üniversite için hep hayaller kurduk; şöyle olacak, böyle olacak, şunu yapacağım kazandığımda, sınavdan sonra felan yerlere gideceğim... Yada yapmayı istediğimiz mesleği nasıl yapacağımız konusunda hayallerimiz oldu.. Oldu ya olmaz olur mu hiç.. Daha ilk okulda başladılar bizlere" Büyüyünce ne olacaksın?" diye sorulmaya. Şimdiki aklım olsaydı o soruya " öğretmen" diye cevap vermek yerine " Ben ne bileyim ilk önce bir büyüyeyim de sonra bakarım" derdim. Daha çocukken omuzlarımıza yüklendi bu gelecekteki meslek seçim olayı.. İyi hoş şey tabi bir çocuğun kendi karalarından emin olup geleceğine yön vermesi. Versin de tabi.. Ama insanın can noktası değil ki meslek seçimi.. Bir söz var " Hayallere giden yok okuldan geçmemeliydi." diye. Anlatmak istediğim tamda bu...

Çoğu kişi - bir zamanlar bende- hayal kurarken gittiği yol hep okuldu. Bu yüzden ise üniversite sınavlarında çok stres yaptık. Hee birde aile baskısı var tabi. Felan kişinin çocuğu şurayı kazandı. Filan kişinin kızı şu kadar puan aldı. Falanlar filanlar yani.. Yahu ilk önce " Her şeyde bir hayır vardır."   dese aslında ne stres kalır nede başka bişe.. O zaman kişi " Allah benim yanında O en güzelini bana verir. Benim içinde hayırlı olan buymuş" düşünür. Rahat girer sınava. Geriye ne stres kalır ne cefa...

Şimdi diyeceksiniz ki iyi hoş diyorsun da sen nereden bileceksin.. Başımdan geçti de ondan..

Lise yabancı dil çıkışlıyım ben. üniversite sınavına üç kez girmiş biri olarak diyorum: İlk sınava girdiğimde çok iyi almasam da yine bir üniversite kazanmıştım. Ama neyleyim ben o bölümde mutlu olmadıktan sonra diyip gitmedim üniversiteye. Her zaman  " Her şey de bir hayır vardır."  dedim kendime. Stes oldum tabi. Hemde ne stres psikolojim bozuldu. Öyle ki saçlarım döküldü. Ama ne gelir elden diyip tekrar bir ikinci sınava daha hazırlık. Dershaneye gidip yoğun bir tempoya atıldım. Sınav sonucu geçen senekine göre iyi. Yaptım tercihimi. en son sıraya da ne olur ne olmaz elimde dursun diyip Açıköğretim( AÖF) Sosyolojiyi yazdım. Evet sıkı durun. kazana kazana en son tercihimi kazandım.  Ne büyük çöküştü benim için. Halbuki tutturduğum üniversitelerden ret yemiştim..  :D  Aöf'e kayıt yaptırdım. Kararda vermiştim daha girmeyecektim sınava diye. öyle de oldu. aöf birinci sınıfımı bir şekilde geçmiştim. ama sene sonunda başlayan Kore fanlığım sayesinde tekrar sınava girmeye karar verdim. Kore Dili Edebiyatı bölümünü okumak vardı aklımda. Evde hazırlandım. Veremezdim yine dershaneye para filan. Sıkıda çalıştım. Düzenli.. zaman geçti tekrar sınav zamanı derken geldi tercih zamanı.. sadece iki tercih yapmıştım. Kayseri normal eğitim ve ikinci öğretim diye. İnanırmısınız sadece iki puanla kaybetmişim. Sonradan baktım internetten taban puanına. Yıkıldığım an.. - Bu arada aöf ikinci sınıf tekrar yaptım sınava çalıştığım için. Şuan üç olmam gerekirken ikideyim :( -

Gel gelelim asıl meseleye " Her şeyde bir hayır vardır." diyip durdum asla karalar bağlamadım. Demek ki Ailemin yanında durmam benim için daha hayırlısıymış diyip durdum. Ne yapalım ölelim mi yani... Uzun lafın kısası " Allah her şeyi senin iyiliğin için verir. Her şerde bir hayır vardır, her hayırda da bir şer." Asla ama asla yanlış düşüncelere kapılmayın. Hayatta kaşımıza ne imkanlar çıkacak Önemli olan doğru değerlendirmek...


Bu arada sınavda gönlünüzü ferah tutun. Sınava girmeden önce bir Ayetel Kürsi okuyun. Siz okuyamıyorsanız annenize söyleyin o okusun. Çok faydası var. kesinlikle her okuduğunuzda rahatlayacaksınız. Çünkü ben hep rahatladığım için söylüyorum. Bu arada annemizin verdiği okunmuş su ve pirinçleri bi zahmet yiyip için.. Yazık kadın sizin için uğraşıyor.



0 yorum:

Yorum Gönder

 

LAZ KIZI Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting